Page 165 - ATA YAYINCILIK 7. sinif Turkce Soru Dunyasi
P. 165

1          TÜRKÇE                         Anlatım Biçimleri
               Test                                          Düşünceyi Geliştirme Yolları



          8.
               Örnekleme, soyut düşünceleri belirgin kılmak için kullanılan anlatım yoludur. Amaç, konunun daha iyi anlaşılma-
               sını sağlamaktır. “Dilimizin kafasını gözünü yarmayan kalmadı, ‘hoşça kal’ bile ‘bye bye’ oldu.” cümlesinde dilimi-
               zin yozlaşması ile ilgili olarak ‘bye bye’ örneği verilmiştir.

             Buna göre, aşağıdaki seçeneklerin hangisinde örnekleme yapılmıştır?
             A)  Yanına çırak almaz, kimseyle çok konuşmaz, dükkânından dışarı çıkmaz, durmadan uğraşırdı. Bekârdı. Hısımı, ak-
                rabası yoktu. Kentin yabancısıydı. Kılıçtan, demirden, çelikten, ateşten başka söz bilmez, pazarlığa girişmez, müş-
                terileri ne verirse alırdı. Yalnız savaş zamanları ocağını söndürür, dükkânının kapısını kilitler, kaybolur, savaştan son-
                ra ortaya çıkardı.
             B)  Tolstoy’un kapısını pek çok hayranı çalarmış. Bunlardan biri, omuzuna havlu atıp nehirde yüzmeye giden Tolstoy’u
                köylü zanneden Anton Çehov imiş. Ziyaretçi, adını söylediğinde Tolstoy’un yüzü aydınlanmış çünkü yazarlık haya-
                tına yeni başlayan bu genç adamı çok beğenirmiş. Aralarında sıkı bir ilişki oluşmuş Tolstoy ile Çehov’un. İkisi de
                                                                  TÜRKÇE
                birbirlerinin yazdıklarını beğenmekle birlikte, fikirlerini benimsemiyor hatta eleştiriyormuş.
                                                                                               Test
             C)  Kişinin fiziksel özellikleri Allah vergisinden başka bir şey değildir. Kulaklarının büyüklüğü ile ünlü Galileo’ya hasım-
                larından biri, “Efendim!” demiş. “Kulaklarınız bir insan için biraz büyük değil mi?” Galileo, “Doğru!” demiş. “Benim
                kulaklarım bir insan için biraz büyük ama seninkiler bir eşek için fazla küçük sayılmaz mı?”
             D)  Kitaplar, bir zaman bana, insanları sevmek lazım geldiğini, insanları sevince tabiatın, tabiatı sevince dünyanın se-
                vileceğini, oradan yaşama sevinci duyulacağını öğretmişti. Kitaplar dediğime bakıp da büyük ilmî kitaplar yahut da
                dört meşhur kitaptan biri sanılmasın. Şiirler, romanlar, hikâyeler, masallar bana bu ilmi tahsil ettirmişlerdi.



          9.   Prens, konuşurken heyecanlanmıştı. Başlangıçta olduğu gibi yine sakin konuşuyordu ama soluk yüzü içerideki sıcaklı-
             ğın da etkisiyle hafifçe kızarmıştı. Generalin odacısı içten bir ilgiyle dinliyordu onu. Öyle ki yanından ayrılmak istemi-
             yor gibiydi. Belki o da hayal gücü olan, düşünmeyi seven biriydi.

              Bu parçada aşağıdaki anlatım tekniklerinden hangileri kullanılmıştır?
             A)  Açıklama ve tartışma                       B) Öyküleme ve betimleme

             C)  Öyküleme ve tartışma                       D) Açıklama ve betimleme


          10.
                  Her mimari eser bir amaca hizmet eder. Göze   Bir yaz günü, akşamüstü... Güneş, vücudunun
                  hitap ettiği de olur gönlü doyurduğu da. Hayatı   çoğunu tepelerin ardına çekmiş, Atatürk Bara-
                  kolaylaştırma gibi temel bir felsefeye sahiptir. Ki-  jı’nın sakin sularıyla kızıl ışıklarını yıkıyor. Göz alı-
                  şilerin barınma, dinlenme, çalışma, eğlenme vb.   cı mavi çarşaf, eğimli tepeciklerin girinti ve çıkın-
                  eylemlerini sürdürebilme amacıyla gerekli mekân-  tılarına bir şeyler fısıldayacak gibi sokulmuş. Tar-
                  ları ekonomik ve teknik imkânlarla bağdaştırır.   lalar, sıcaktan sapsarı kesilmiş. Dikensi çalılar dı-
                  Bunu sağlarken de güzellik endişesiyle hareket   şında yeşile dair bir iz yok. Beride emekliye ay-
                  eder.                                        rılmış bir balıkçı sandalı…


                               Gece… Zifiri karanlık her yer. Köye giden patika yolda ilerliyorlar. Karaltı hâlinde
                               görünen çalılar küçüklerin yüreğine korku salıyor. Büyükler önde. Onların keyfi-
                               ne diyecek yok. Yaptıkları şakalar vadinin yamaçlarında yankılanıyor. Küçüklerin
                               yüreği önlerine çıkabilecek çıyan korkusuyla atarken büyüklerde endişenin zer-
                               resi bulunmuyor.

             Bu metinlerde aşağıdaki anlatım biçimlerinden hangisi kullanılmamıştır?

             A)  Betimleyici anlatım                 B) Öyküleyici anlatım               C) Açıklayıcı anlatım              D) Tartışmacı anlatım

                                                       165                                       7. SINIF
   160   161   162   163   164   165   166   167   168   169   170