Page 79 - ATA YAYINCILIK 8. Sinif Paragraf Soru Dunyasi

5 PARAGRAF Ana Fikir
Test

3665
1. Aşağıdakilerden hangisinde “bir bütünü görememek veya bir bütünün farklı yönlerini keşfetmek” düşüncesi hikâye
edilmiştir?
A) Gözleri görmeyen altı kişi, filin nasıl bir varlık olduğunu merak ederler ve fili tanımak için hayvanat bahçesine gider-
ler. İlki, file yaklaşıp karnına çarpar ve “Bu fil, duvardan başka bir şey değil.” der. İkinci adam, dişine dokunup kara-
rını verir: “Bu şey oldukça düzgün, sivri ve yuvarlakça. Fil denilen şey, mızraktır aslında”. Üçüncüsü, hayvana soku-
lup kıvrımlı hortumunu tutunca “Anladım, fil olsa olsa bir yılandır.” dördüncüsü, filin dizine elini sürünce “Ağaçtır.”
der. Beşinci adam, filin kulağını eliyle yoklar ve “Fil, yelpazedir.” der. Altıncı adam ise filin çevresinde dolaşırken kuy-
ruğunu eline alır ve “Fil, bir halattır.” sonucuna varır.

B) Eski zamanlarda bir kral, saraya gelen yolun üzerine kocaman bir kaya koydurmuş, kendisi de pencereye oturmuş-
tu. “Bakalım neler olacak?” diye düşünmekteydi. Ülkenin tüccarları, kervancıları, saray görevlileri birer birer geldi-
ler ve kayanın etrafından dolaşıp saraya girdiler. “Halkından bu kadar vergi alıyor ama yolları temiz tutamıyordu.”
şeklinde de kralı eleştirdiler. Bir zaman sonra saraya meyve-sebze getiren bir köylü çıkageldi. Sırtındaki küfeyi indi-
rip iki eliyle kayaya sarıldı ve itmeye başladı. Kan ter içinde kaldı ama kayayı da yolun kenarına çekebildi. Küfesini
PARAGRAF
sırtına almak üzereydi ki kayanın eski yerinde bir kesenin durduğunu gördü. Açtı. Kese, altın doluydu. Bir de kralın
notu vardı içinde. “Bu altınlar kayayı yoldan çeken kişiye aittir.” Test
C) Bir gün psikiyatriste çok üzgün vaziyette birisi gitmiş ve başlamış anlatmaya: “Maddi anlamda bir sıkıntım yok. Sağ-
lık sorunum da yok. Ancak başka bir sorunum var.” “Nedir o?” diye sormuş psikiyatrist. “Neşelenemiyorum. Sürek-
li moralim bozuk. Şöyle gülmek, eğlenmek istiyorum. Bunun için size geldim.” “İşin doğrusu bu olay, benim uzman-
lık alanıma girmiyor. Ancak sana bir öneride bulunabilirim. Şu karşıya on gün önce bir sirk geldi. Bir de palyaço var.
Ben gittim. Çok güzeldi, özellikle de o palyaço harikaydı. Gülmekten yerlere yattım, o kadar çok eğlendim ki. Sana
da o sirke gitmeni, özellikle o palyaçoyu seyretmeni öneririm.” demiş doktor. Bunun üzerine adamın suratı iyice asıl-
mış ve âdeta fısıltı hâlinde “O palyaço var ya. O benim işte.” demiş.
D) Fil yavrusu, “Bana uçmayı öğretir misin?” diye sormuş papağana. “Elbette öğretirim.” demiş papağan. Beraberce göl
kıyısındaki dik yamaca gitmişler. Papağan, file “Benim yaptığımın aynısını yapacaksın.” dedikten sonra kanatlarını
çırpıp uçmaya başlamış. Fil de onu taklit edip yamaçtan aşağı kendini bırakmış fakat uçmak şöyle dursun yamaçtan
paldır küldür yuvarlanmış ve kafasının üstüne göle çakılmış. Çamur içinde, sudan kendini kurtarmaya çalışırken çok
korkmuş. Zorlukla karaya çıktığında üstü başı çamur içindeymiş ve her tarafı ağrıyormuş. “Galiba ben fil yavrusu ola-
rak kalmalıyım.” diye düşünmüş.

2. Kimi yazar, yazdıklarının kolay anlaşılmasını istemez. Bunun için de sözcük oyunlarına, dolaylı anlatıma, simgelere pek
bir önem verir; anlamı gizlemeye çalışır. İster ki okuyucu bulsun manayı. Ben bu düşünceye karşıyım. Bir okuyucu ola-
rak ben, böyle bir yazarın sakladığı şeyi bulmak için niye kendimi yorayım? Niçin “Yazar, onu değil de bunu söylemek
istemiş, o sözcük ile şunu anlatmış.” vb. çabalara girişeyim. Benim anlamam için yazar kendini niye yormasın? Onun
kapalı anlam derdi olacağına, “Ben ona ne katabilirim? Hangi dersler verebilir, hangi davranışı kazandırabilirim?” dü-
şüncesi olmalı bence.

Bu parçaya göre, yazara ve okuyucuya düşen çaba aşağıdakilerden hangisidir?
A) Günlük konuşma diline başvurma - verilmek isteneni anlama

B) Ayrıntılı olarak anlatma - olayları zihinde canlandırma
C) Öğretici bir dil ile yazma - yazarın bakış açısıyla okuma
D) Anlaşılır şekilde anlatma - anlatılanlardan çıkarım yapabilme

79 8. SINIF