Page 20 - ATA YAYINCILIK 3. Sınıf Okuyorum Anlıyorum
P. 20

Bir Deyimin Hikâyesi




                                      ÇIKAR  AĞZINDAN  BAKLAYII
                                      ÇIKAR  A     Ğ ZIN  D A N  B A  K L A Y
               Eski zamanlarda kaba saba
           konuşan, patavatsız bir adam
           varmış. Adamcağızın başı bu

           yüzden sık sık derde girermiş.
           Patavatsız adam, sorununu bil-
           gili bir kişiye danışmaya karar
           vermiş.

               Bilge kişiye “Aman efendim
           bir çare! Benim dilimin ölçüsü
           yok. Sonradan pişman olacağım
           şeyler söylüyorum.” demiş. Bil-
           ge kişi adama bir avuç bakla
           uzatmış. “Bunları cebine koy. Bir
           tanesini dilinin altına yerleştir.
           Konuşacağın zaman bakla diline
           takılacak. Sen de kötü bir şey söylememen gerektiğini hatırlayacaksın. Bakla ıslanınca
           cebinden bir tane alıp ağzına atacaksın. Böylece alışkanlık hâline gelene kadar bak-

           lalar sana yardımcı olacak.” demiş.
               Adam çok sevinmiş. Bilge kişiye teşekkür etmiş. Tam ayrılacakken bilge kişi bir süre
           birlikte vakit geçirmelerinin de iyi olacağını eklemiş. Bu daha da hoşuna gitmiş patavat-
           sız adamın. Çünkü bilge yanında olursa kendini daha iyi kontrol edebileceğini düşünmüş.

               Her şey yolunda gidiyormuş. Bir gün yağmura yakalanmışlar. Sığınacak bir yer
           bulmaya çalışırlarken evin birinden genç bir kız başını uzatmış. “Bilge efendi, biraz du-
           rur musunuz?” demiş. Pencereden kaybolmuş. Bizimkiler beklemeye başlamışlar. Yağmur
           gittikçe hızlanmış ama onlar beklemiş.
               Kız bir zaman sonra tekrar çıkıp “Bilge efendi, lütfen birkaç dakika daha bekler

           misiniz?” demiş. Bilge içinden öfkelenmiş ama susmuş. Ağzında bakla olan adam da
           kendini zor tutuyormuş. Birkaç dakika sonra pencere açılmış ve kız “Gidebilirsiniz artık.”
           demiş.
               Bilge dayanamamış “İyi de evladım, bir şey yoksa bizi bu yağmurun altında neden

           beklettin?” diye sormuş. Kız gayet umursamaz bir tavırla “Efendim, elbette bir nedeni var.
           Tavuklarımızı kuluçkaya yatırıyorduk. Yumurtaları tavuğun altına koyarken bir kavuklunun
           tepesine bakılırsa yavrular da tepeli olurmuş yani horoz olurmuş. Annem sizi pencereden
           görünce yumurtaları kuluçkaya koydu. O yüzden ayrılmanızı istemedim.” demiş.
               Bu kadar büyük bir saygısızlık karşısında bilge dayanamamış ve yanındakine dönüp
           “Çıkar ağzından o baklayı.” demiş.


                                                         19
   15   16   17   18   19   20   21   22   23   24   25