Page 67 - 8. SINIF TÜRKÇE SORU BANKASI
P. 67

TEST
                                               PARAGRAF DİL ANLATIM                                01


        1.  Gök bilimciler Hubble Uzay Teleskobu’nu kullanarak bir öte gezegenin parlaklık değişimlerini referans alarak dönme
           hızını hesapladı. Bu şekilde ilk kez bir öte gezegenin dönme hızı doğrudan görüntülenerek ölçülmüş oldu. 2M1207b ge-
           zegeni, güneşi olan kahverengi cücenin 8 milyar kilometre uzağında dolanıyor. Sistem Dünya’dan 170 ışık yılı uzaktadır.
           Hubble’ın yüksek çözünürlüklü ve yüksek kontrastlı görüntü alma yeteneği gök bilimcilere gezegenin parlaklık değişim-
           lerini ölçmelerini sağladı. Gök bilimciler, parlaklık değişimlerini gezegenin atmosferindeki kalın bulut kalıplarına bağlıyor.
           Gözlemler gezegen yüzeyinin erimiş kaya, atmosferinin yağmur bulutlarıyla kaplandığına ve sıcak bir gezegen olduğuna
           işaret ediyor. Süper Jüpiter’in kızılötesi ışık altında oldukça parlak görünmesinin nedeni ise sıcaklığı. Gezegenin yıldızdan
           oldukça uzak olmasına karşılık bu kadar sıcak olmasının nedeni ise sadece 10 milyon yıl yaşında olup soğuma sürecinde
           olmasıdır. Güneş Sistemi’mizdeki Jüpiter 4,5 milyar yıl yaşındadır. Gezegen önümüzdeki birkaç milyar yıl içinde oldukça
           soğuyacak ve atmosferindeki demir kaybolacak. Gök bilimciler, gezegenin bir gününü 10 saat olarak ölçtü. Yani Jüpiter’in
           bir gününe eşit.

           Bu metnin dil ve anlatımı ile ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
           A)  Sayısal verilerden yararlanılmıştır.

           B)  Tanım cümlesine yer verilmiştir.
           C)  Terim anlamlı sözcüklere yer verilmiştir.
           D)  Bilgi aktarma amaçlanmıştır.










        2.  Saat  19.00  olduğunda  tarihi  Wiener  Staatsoper  binası   3.  1973 senesinin Aralık ayı. O yıl kış yüzünü erken göster-
           neredeyse  ağzına  kadar  dolmuştu.  Bu  gece  dünyaca   mişti. Henüz görünürde kar yoktu ama kuru ayaz insanı
           ünlü  bu  opera  binasının  konukları,  Viyanalılar  dışında   kalın  kürklü  giysilere  rağmen  üşütüyordu. Ailece  pazar
           dünyanın  farklı  ülkelerinden  gelen  sanatseverlerdi.   kahvaltısı için özenle giyinmiş, sabahın erken saatlerinde
           İnsanların bugün burada olmasının nedeni son zaman-  yola düşmüştük. Evimize çok uzak olmayan bir mesafede
           larda ulusal ve uluslararası basın ve sanat camiasında   adını ahşap tabelanın üzerindeki büyük puntolardan oku-
           sanatçının  adının  sıkça  geçiyor  olmasıydı.  Bu  kadar   duğum bir kafeye gelmiştik. Dışarısının ne kadar soğuk
           kibar  ve  şık  insanın  arasında  onur  konuğu  olarak  yer   olduğunu kafenin kapısından girerken yüzümüze vuran
           alıyordum. Erkekler siyah takımlarıyla sanki bir ustanın   sıcak  havayla  bir  kez  daha  fark  etmiş  olduk.  Böyle  bir
           tezgâhından  çıkmış  gibiydiler.  Onları  birbirinden  ayırt   sıcaklığın verdiği memnuniyetle içeri girerken geldiğimizi
           etmek neredeyse olanaksız gibi duruyordu. Kadınlar ise   haber veren küçük bir çan sesi bizleri karşıladı. Yerleri
           rengârenk  elbiseleri  ve  pahalı  mücevherleri  ile  diğerle-  ahşap parkelerle kaplı olan bu kafenin duvarları içerisinin
           rini  gölgede  bırakmak  için  gökyüzüne  doğru  yarışan   daha  da  karanlık  olmasına  sebebiyet  verecek  şekilde
           ağaçlar gibi dik ve gururlu gözüküyorlardı. Ben ise siyah   yeşilin koyu bir tonuyla boyanmıştı. Giriş kapısının sa-
           elbisemin gölgesinde büyük bir şaşkınlıkla olup bitenleri   ğında ve solunda yer alan ahşap doğramadan yapılmış
           izliyordum. Derinden gelen gonk sesi diğerleri gibi beni   Fransız pencereler siyah renkte altı adet yuvarlak masa
           de kendime getirdi. Yavaş yavaş kararan salona bir anda   ve sandalyeleri yeterince aydınlatamıyordu. Bu yüzden
           ani bir sessizlik hâkim oldu. Sahnenin ortasındaki piyano   çok  erken  bir  saat  olmasına  rağmen  işletmeci  ışıkları
           dışında her yer kapkaranlıktı.                    yakmak zorunda kalmıştı. Annem üstümüzdekileri çıkar-
                                                             mamıza yardım edip paltolarımızı masamızın yanındaki
           Bu metinle ilgili,
                                                             portmantoya astı.
           I.  Benzetme yapılmıştır.
                                                             Bu metnin yazılış amacı aşağıdakilerden hangisidir?
           II.  Öyküleyici anlatım kullanılmıştır.
                                                             A)  Okuyucuyu olay içinde yaşatma
           III.  Karşılaştırmadan yararlanılmıştır.
                                                             B)  Okuyucuya bilgi aktarma
           IV.  Anlatım 1. kişi ağzıyla yapılmıştır.
                                                             C)  Okuyucuda izlenim oluşturma
           yargılarından hangileri yanlıştır?
                                                             D)  Okuyucuya fikir edindirme
           A) I ve II   B) II ve III   C) II ve IV   D) Yalnız IV
                                                        67
   62   63   64   65   66   67   68   69   70   71   72