Page 143 - ATA YAYINCILIK 6. Sinif Turkce Soru Dunyasi
P. 143
2 TÜRKÇE Metnin Dil ve
Test Anlatımı
3773
1. Dallarda bir koşturmacadır başlamıştı. Yavru serçe daldan dala zıplıyor, anne serçe ise gagasındaki yemi ona vermek
için peşinden gidiyordu. Anne, yavrusuna yaklaştığında yavru zıpır bir hareketle başka dala sekiyordu. Yavrunun keyif-
li hâli annenin hoşuna gitmeye başlamıştı.
Bu parçadaki olay, yer, zaman ve varlık kadrosu aşağıdakilerden hangisinde doğru olarak verilmiştir?
Olay Yer Zaman Varlık Kadrosu
A) Yavru serçenin yaramazlığı Yuvanın içi Sabah Yavru serçe ve annesi
B) Anne serçenin yavrusuna yaklaşmaya çalışması Ağacın dalları Belirsiz Yavru serçe ve annesi
C) Yavru serçenin yaramazlığı Ağacın dalları Akşam vakti Dallar ve kelebekler
D) Anne serçenin yavrusuna yaklaşmaya çalışması Yuvanın içi Belirsiz Kuşlar ve yazar
TÜRKÇE
Test
2. Siyah beyaz filmlerimizi özlüyorum. Sade ama sıcak, basit ama masum… Renksiz bir görüntü içerisinde rengârenk ka-
rakterler, içinde kendinizi bulduğunuz samimi yaşamlar… Görselliğin uçuştuğu şimdiki filmler renkli ama kişilikler si-
yah beyaz. Sıcaklık sizlere ömür, saflık uçtu gitti.
Bu metnin dil ve anlatımıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Zıt anlamlı sözcüklere başvurulmuştur. B) Mecaz anlatımdan yararlanılmıştır.
C) Benzetmeye yer verilmiştir. D) Karşılaştırma yapılmıştır.
3. Aşağıdaki metinlerin hangisinde hikâyenin “zaman” unsuru belirgin değildir?
A) Obanın bütün işlerini kadınlar yapıyordu. Oysa erkekler yan gelip yatıyor, et yiyip çay içiyor ve eğleniyorlardı. Çalış-
mayı akıllarından bile geçirmiyorlardı.
B) Güneşin ilk ışıklarıyla uyandığında nerede olduğunu kestirmeye çalıştı. Dün gece neler yaşamıştı, buraya nasıl gel-
mişti, hatırlamıyordu. Üzerine örtülen battaniyeyi toplayıp bir kenara koydu.
C) Doğa, mayısın bu ilk günlerinde bir düğün seyri tadındaydı. Dallarda yapraklar pek de taze idi, bademler meyveye
durmuştu. Tarlalar buğday ekili ve her yer yemyeşildi, tepeler çiçeklerin nazlanışına şahit oluyordu.
D) Gölü çevreleyen ağaçlarda sarıdan kırmızıya bir telaş hüküm sürüyor. Rüzgârlar daha serin esiyor, yağmura hasret
otlar kurudu kuruyacak. Yaz boyunca doğayı ısıtan güneş, vakit öğle olsa da şimdi yakmıyor.
4. Dağın ağırbaşlı hâli bir hava gazı deposu gibi sanki geriliyor, şişiyor; patlayacak bir barut mahzeni, bir taş ocağı gibi ko-
paracağı gürültülerden evvelki o korkunç sükûtuyla tehditkâr, bekliyordu. Aşağılarda fabrikaların ziftle boyanmış sac
bacaları, ağızlarından hemen koparak aydınlığa karışan duman dilleriyle boşlukları yalıyor; koza saklamaya mahsus bö-
cekhaneler, geniş menfezlerinden, içerilerinin gölge ve serinliğini göstererek bu sıcak muhit içinde sakin, tatlı bir uy-
ku ile dinleniyordu.
Bu parçadaki söz sanatlarıyla ilgili aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Benzetme ve kişileştirmeye başvurulmuştur. B) Sadece kişileştirmeden yararlanılmıştır.
C) Kişileştirme ve konuşturmaya yer verilmiştir. D) Yalnızca benzetmeden faydalanılmıştır.
143 6. Sınıf