Page 203 - ATA YAYINCILIK Lgs Max 5'li Deneme
P. 203
8. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı - 5
16. Neden-sonuç cümleleri: Cümlenin sonucunun yani yargının bir nedene bağlandığı cümlelerdir.
Amaç-sonuç cümleleri: Cümledeki yargının gerçekleşmesinin bir amaca bağlandığı cümlelerdir.
(I) Bir an önce eve varmak için olanca gücüyle koşmaya başladı. (II) Canının sıkkınlığından âdeta gözleri görmez,
kulakları duymaz hâle gelmişti. (III) İçinden için için ağlamak geliyordu. (IV) İç sesini susturmak üzere montunun
cebinden kulaklığını çıkardı.
Bu parçada numaralanmış cümlelerden hangisi neden-sonuç ya da amaç-sonuç cümlesi değildir?
A) I B) II C) III D) IV
17. “Destan” kelimesi dilimize, ses ve anlam değişikliğine uğrayarak Farsça “dâstân” kelimesinden girmiştir. Destan türü
bir milletin tarihî seyir sürecinde başından geçen büyük olayları konu alan bir türdür. Destanlarda bir milletin yaşa-
yışı; gelenek ve görenekleri, savaşları, kahramanlıkları, anlatılır. Destanlar, içinde ortaya çıkarıldığı topluma özgü
millî nitelik taşıyan edebî ürünlerdir. Destanlarda olağanüstülük söz konusudur. Destanlar geçmişte bir halk ozanı
tarafından müzik eşliğinde belirli bir dinleyici kitlesi karşısında söylenmiş, kuşaktan kuşağa aktarıla aktarıla değişik-
liklere uğrayarak ilk söyleyeni unutulmuş ve topluma mal olarak anonim olma özelliği kazanmış eserlerdir. Destanlar
nazım-nesir (şiir-düzyazı) karışık metinlerden oluşabilir.
Buna göre aşağıdakilerden hangisi destan türündeki bir metinden alınmış olabilir?
A) Gregor Samsa bir sabah bunaltıcı düşlerden uyandığında kendini yatağında dev bir böceğe dönüşmüş olarak
buldu. Zırh gibi sertleşmiş sırtının üstünde yatmaktaydı ve başını biraz kaldırdığında bir kubbe gibi şişmiş,
kahverengi, sertleşen kısımların oluşturduğu yay biçimi çizgilerle parsellere ayrılmış karnını görüyordu. Karnının
tepesindeki yorgan neredeyse tümüyle yere kaymak üzereydi.
B) Türk destanları, Türk milletinin varoluşundan bu yana oluşan ortak değerlerin yaşatılıp saklandığı, her biri bir
cevher niteliği arz eden sözlü edebiyat verimleridir. Türk destanları ile ilgili bu zamana kadar birçok araştırma
yapılmış ancak Türk destanlarında yer alan merkezî kahraman tipine dair bir kalıp henüz ortaya konulamamıştır.
Türk destan geleneğinde karşımıza çıkan tiplerin şekillenmesinde en önemli etken Türk inanış sisteminin
öğretileridir.
C) Ormanın birinde zalimliği ve kötülüğüyle nam salmış bir aslan yaşarmış. Bütün orman hayvanları ondan korkar ve
çekinirmiş. Gün gelmiş aslan yaşlanmış, elden ayaktan düşmüş. Kimseye zararı dokunamaz hâle gelmiş. Bunu
fırsat bilen orman hayvanları toplanarak aslandan intikam almaya karar vermişler. Aslandan, onlara yaşattıkları
kötü günlerin acısını çıkarmak istemişler.
D) “Ben kurttan doğan Uygurların Kök Tanrı’nın kutsadığı kağanıyım ve yeryüzünün dört köşesinin kağanı olmam
gerekir. Kim benim emirlerime baş eğerse hediyelerini kabul eder ve onu dost edinirim. Kim baş eğmezse gazaba
gelirim. Onu düşman sayarım. Onunla savaşır ve onu yok ettiririm.” Yine o zamanlarda sağ yanda bulunan Altun
Kağan, ona pek çok altın, gümüş ve değerli taşlar hediye etti ve ona baş eğerek onunla dostluk kurdu.
10