Page 154 - ATA YAYINCILIK Lgs Max 5'li Deneme
P. 154
8. Sınıf Türkçe Deneme Sınavı - 4
13. Pişmanlık, yaptıklarının yanlışlığını görüp üzülmektir. Geçmişte yapılmayan şeylerle ilgilidir.
Buna göre aşağıdakilerin hangisinde pişmanlık anlamı yoktur?
A) Ağır kazan geç kaynar. B) Kendi düşen ağlamaz.
C) Atılan ok geri dönmez. D) Kızını (veya evladını) dövmeyen dizini döver.
14. Gökyüzünü parsellemekte kullandığımız seksen sekiz takımyıldızdan biri olan, Kuzey Yarım Küre’nin kış aylarını
süsleyen İkizler Takımyıldızı’nı bulmanın en kolay yolu, en parlak iki yıldızı olan Castor ve Polluks’u, Boğa Takımyıl-
dızı’nın V şeklini ve Avcı’nın kuşağındaki üç yıldızı kullanmaktır.
Aşağıdakilerden hangisi bu cümleden çıkarılabilecek bir yargı değildir?
A) Castor ve Polluks İkizler Takımyıldızı’nın en parlak iki yıldızıdır.
B) İkizler Takımyıldızı seksen sekiz takımyıldızdan meydana gelir.
C) İkizler Takımyıldızı Kuzey Yarım Küre’de kış mevsiminde görülmektedir.
D) V şeklindeki takımyıldızın adı Boğa’dır.
15. Kaside, belli bir amaçla yazılmış şiir demektir. Daha çok din ve devlet büyüklerini övmek amacıyla yazılmıştır. Kaside
altı bölümden oluşur. İlk bölüm nesibdir. Şiirin giriş bölümüdür, çeşitli benzetmelerde bulunulur. İkinci bölüm girizgâh-
tır. Bu bölümde şair, methiyeye yani övgüye geçeceğini bildirir. Üçüncü bölüm methiyedir. Asıl konunun anlatıldığı
bölümdür. Kasidenin sunulacağı kişinin övgüsüne ayrılmıştır. Dördüncü bölüm tegazzül adıyla anılır. Şair bu bölüm-
de farklı türde bir şiirden beyitlere yer verir. Beşinci bölümün adı fahriyedir. Şairin kendini övdüğü bölümdür. Kaside-
nin son bölümüne dua denir. Önceki beyitlerde övgüsü yapılan kişi için dua edildiğinden dolayı bu adla anılmıştır.
Buna göre aşağıdaki dizelerden hangisi kasidenin fahriye bölümüne aittir?
A) Mah-ı nev gibi terakkide dem-a-dem kadrün
Çeşm-i encüm gibi bahtun daim bidar
(Yeni ay gibi gücün de her gün ilerlemede, yıldız gözlerin gibi bahtın da daima uyanık olsun.)
B) Bu şehr-i Stanbul ki bi-misl ü bahadır
Bir sengine yek-pare Acem mülkü fedadır
(Bu İstanbul şehri benzersiz ve paha biçilmez, bir taşına bütün Acem ülkesi fedadır.)
C) Saçma ey göz eşkten gönlümdeki odlare su
Kim bu denlü dutuşan odlara kılmaz çare su
(Ey göz! Gönlümdeki, içimdeki ateşlere gözyaşımdan su saçma. Çünkü bu kadar çok tutuşan ateşlere suyun
faydası olmaz.)
D) Benüm şi’rüm bigi dürler düzilmiş gûşvâr olmış
Yaraşur şeh kulagında bu dürr-i şâhvâr olsun
(Benim şiirim inciler gibi dizilmiş, kulaklara küpe olmuş. Çünkü sultan kulağında şahlara yakışan bu inciler
bulunmalıdır.)
9