Page 220 - ATA YAYINCILIK 8. Sinif Paragraf Soru Dunyasi
P. 220
PARAGRAF
Test
Anlatım Biçimleri PARAGRAF 3
Düşünceyi Geliştirme Yolları Test
3.
Öyküleme anlatım biçiminde olay ve zaman akış hâlindedir, olaylarda hareket söz konusudur. “İşte böylece o
kadar çok gezdim, dolaştım ki sonunda her zamanki gibi nerede olduğumu unutarak birdenbire kendimi ken-
tin çıkış kapısında buldum. O anda içime bir sevinç dalgası yayıldı. Adımlarımı sıklaştırarak ekilmiş tarlalara doğ-
ru yürüdüm.” Bu örnekte öyküleme anlatım tekniğine başvurulmuştur çünkü olaylar akış hâlinde verilmiştir.
Bu açıklamaya göre aşağıdakilerin hangisinde öyküleme anlatım biçimine başvurulmuştur?
A) Eleştirmen, okuduğu kitaplar dolayısıyla kendi zevkini, kendi düşüncelerini, kendi duygularını söyleyen bir sanat
adamıdır. Nasıl ki sanatta önemli olan tabiat değil de sanatçının kimliği ise tenkitte de asıl olan kitaplar değil eleş-
tirmenin kişiliğidir.
B) Derenin öbür tarafında sararmış olgun tarlalar kocaman bir yumruğa benzeyen başaklarını dizleri üstünde dinlen-
diriyordu. Her şeyi gürbüzdü, otlar gürbüzdü. Biraz ötedeki ağaçlar gürbüzdü, yapraklar gürbüzdü, yıkık duvarlar-
dan taşan dallar, olgunlaşan meyvelerini tozlu yollara salıvermişti.
C) Artık çocuğun yüzüne bakamıyordum. Hayatın en mühim hadiseleriyle boğuşmuş bu köylü yavrusunun karşısında
ben artık hiçbir şey bilmeyen, hiçbir şey anlamayan ve sanki korkunç bir masal dinliyormuş da tüyleri ürpermişçe-
sine bir köşeye sinmiş, otuz dört yaşında, toy, ürkek bir çocuktum.
D) İlkbahar bir bayram, bir uyanış, bir mucize, bir çılgınlık, olmayacak gibi duran bir şeyin oluşu; ilkbahar şu, ilkbahar
bu... Kuş, papatya, gelincik, çayır, çimen, ağaç, çiçek, mimoza, zakkum, su sesi, hindiba, çingene, kuzu... Klasik ilk-
baharların içinde hepsinin bir yeri vardır.
4.
(1) Hazine bulmuş avcının sevinç ışıltısı vardı gözlerinde. Elinde bastonu, başında kasketiyle ileride kendisini bek-
leyen sandala doğru yürüdü. İçi kıpır kıpırdı. (Öyküleyici anlatım) (2) Batmak üzere olan güneş, son ışıklarını Nil’in
durgun sularında yıkıyordu. Nehrin gün boyu söylediği sihirli şarkı bu demlerde susmuştu. Kuşlar ve balıkçılar yu-
valarına çekilmiş, etraf sessizliğe bürünmüştü. (Betimleyici anlatım) (3) “Sefalet, sadece bir sınıfın malı veya ka-
deri olmamalıdır. O, bütün insanlığın ve içinde sefaletin kol gezdiği cemiyetlerin ayıbıdır. Eğer bir aile yoksulluğun,
cehaletin ve düşkünlüğün korkunç pençelerinde can çekişiyorsa bundan o memleketin halkı ve devleti sorumlu-
dur. ” (Açıklayıcı anlatım) (4) Bu ve benzeri düşüncelerle sandala atladı. Kürekler ahenkle suya batıp çıkarken o,
vereceği konferansın tatlı heyecanıyla söyleyeceklerini zihninden geçiriyordu. (Tartışmacı anlatım)
Bu metinde, numaralanmış bölümlerin hangisindeki anlatım biçimi yanlış verilmiştir?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
5.
Tanımlama, bir kavramın ya da varlığın ne olduğunu bildiren cümlelerdir. “Bu nedir?” sorusuna cevap verir. “De-
neme, yazarın herhangi bir konudaki görüşlerini iddia ve ispat kaygısı gütmeden aktardığı düşünce yazısıdır.”
cümlesinde deneme yazı türünün tanımı yapılmıştır.
(1) Mizah, hayatın güldürücü yönünü ortaya çıkaran bir sanat türüdür. (2) İnsanı gülmeye sevk eden resim, karikatür,
konuşma ve yazıdan oluşur. (3) Hiciv ise edebiyat ve sanatta bir kişi, olay veya durumun iğneleyici sözlerle, alaycı ifa-
delerle eleştirildiği bir türdür. (4) İlk örneklerine Yunan ve Latin edebiyatlarında rastlanır.
Yukarıda verilen bilgiye göre, parçadaki numaralanmış cümlelerin hangisinde tanımlama yapılmamıştır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4
Yeni Nesil Soru Dünyası 220