Page 120 - ATA YAYINCILIK 8. Sinif Paragraf Soru Dunyasi
P. 120
PARAGRAF
Test
Paragraf PARAGRAF 1
Oluşturma Test
4.
İkircikli bir hâli vardı deli-
kanlının. Bakışlarındaki Bir pazar günü, öğle sonrasıy-
tereddüt bacaklarına vur- dı. Meydan, iğne atsanız yere
muştu. Gidip gitmeme ka- düşmeyecek şekilde kalabalık-
rarsızlığının ardından mi- tı. Mağazalar hıncahınç doluy-
desinden gelen uğultuya du. Lokantalardan yükselen
kulak kabarttı, titrek bir yemek ve kebap kokuları dışarı
yürüyüşle ilerledi. taşmıştı.
Kısa yürüyüşü fırının önünde son buldu. Aynı ka-
rarsızlıkla bir müddet bekledi. Kim bilir hangi ha-
yat macerası onu bu pejmürde kılık içerisinde
buraya kadar sürüklemişti. Fırın çalışanlarının
kendisine bakmadığını görünce yüreği burkuldu.
Geometrik şekiller içerisinde verilen cümleler olayların oluş sırasına göre nasıl sıralanmalıdır?
A) B)
C) D)
5. 1- Tüm bunlara rağmen, Türk edebiyatında denemenin geçmişi çok eskilere dayanmaz.
2- Bununla birlikte, günlük konuşma diline yaslanması, yazarına dile getirilen düşünceleri kanıtlama zorunluluğu yük-
lememesi de denemeyi cazip kılan yönlerdendir.
3- Bazı yazarlarımızın da ifade ettiği gibi, bu durumda ülkemizde eleştirel düşünce yaklaşımının geç gelişmiş olması-
nın da payı olduğu düşünülebilir.
4- Hemen her konuda kaleme alınabilecek deneme, yazarına, kişisel görüşlerini ifade etme açısından oldukça geniş
bir olanak sağlar.
Numaralanmış cümlelerle anlamlı bir metin oluşturulduğunda doğru sıralama aşağıdakilerden hangisi olur?
A) 1 - 3 - 4 - 2 B) 2 - 1 - 3 - 4 C) 3 - 2 - 4 - 1 D) 4 - 2 - 1 - 3
6. Aşağıdaki paragraflardan hangisi bir metnin sonuç bölümünden alınmıştır?
A) Hayvanların tarihini yazan gergedan, çağını yazdığı tarih kitabına bu olayı şöyle yazdı: "Atla katır tepişir, olan eşe-
ğe olur. Öyle zaman gelir, güçlüler birbirine girer, arada öküz bile başkan olur."
B) İşte bugün de sabah namazından beri durmadan on saat uğraşmıştı. Dövdüğü eğri namluyu örsünün yanındaki su
fıçısına daldırdı. Ocağının sönmeye başlayan ateşine baktı. Çekici bırakan eliyle terini sildi. Kapıya döndü.
C) Önce avlunun su birikintisine bir iki damla düştü, sonra gök şiddetle çatladı, incirin yapraklarında bir gürültü koş-
tu, yağmur dökülmeğe başladı. Yağıyor, yağıyor, sonu gelmiyordu. Her taraf ocağın içi gibi kapkara olmuştu.
D) Sarı yılan, kavurucu yaz güneşinin altında çöreklenmiş, dinleniyordu. Üzerinde yattığı kaya, güneşin bütün sıcaklı-
ğını emiyor ve bulutsuz, rüzgârsız, gürültüsüz bir yerde uzanmak onun en özlediği şeydi.
Yeni Nesil Soru Dünyası 120