Page 155 - ATA YAYINCILIK 7. sinif Turkce Soru Dunyasi
P. 155
1 TÜRKÇE Metnin Dil ve
Test Anlatımı
3816
1. Gül kokar, fesleğen kokar Ayşe Hanım’ın elleri. Çocuğunu sever gibi okşar her birini, belki de bu yüzdendir fesleğen ve
gül kokması ellerinin. Gülün kırmızılığıdır yanağına vuran, fesleğenden almıştır yeşilini gözleri… Fesleğenle paylaşır yü-
reğinin güzelliğini, yalnızca güle döker derdini. Gül yanmıştır bülbülün aşkıyla, ondandır belki veya gül yaprağında denk
gelmiştir güzel birkaç anıya; kim bilir! Sabah ile başlar dudağından dökülmeye gül üstüne şiirler, akşamı bulur fesle-
ğen için yüreğinden şarkılar. Gül kokar, fesleğen kokar Ayşe Hanım’ın yüreği.
Yazar, bu metnin anlatımında aşağıdakilerin hangisinden yararlanmamıştır?
A) Şiirsel anlatımdan B) İkilemelerden C) Benzetmeden D) Farklı duyulardan
2. Aşağıdaki metinlerin hangisinde olaya dayalı anlatım yapılmıştır?
TÜRKÇE
A) Doktor, karısının yanında durdu, ellerini pantolonunun ceplerine sokarak başını yana eğdi, gözlerini oğluna dikti.
Yüzünde duygusuz bir ifade vardı ancak parıldayan damlalar, onun biraz önce ağladığını gösteriyordu. Test
B) Dron (uçangöz), insansız hava araçlarına verilen genel isimdir. Ticari, spor, hobi ve askerî amaçlı olmak üzere dört
ana gruba bölebiliriz. Ama kullanıldıkları alt sektörlere göre onlarca farklı dron çeşidi bulunuyor.
C) Kunduracıdan ayakkabı beklediğimiz gibi şairden de şiir bekleyelim. Nasıl ki kunduracı hem iskarpin hem terlik hem
potin hem çizme yaparsa şair de gününe ve şartlarına göre ızdırap şiiri, aşk şiiri, isyan şiiri, ölüm şiiri, kurtuluş şii-
ri yazar.
D) Don Kişot aslında kurgusal yaşamın içinde kalıp gerçek dünyaya dönemeyen bir insanı anlatıyordu. Hayalî karak-
tere bürünüp yel değirmenlerine savaş açan komedi kahramanıydı. Ancak kitaplarından başka hiçbir dostu olma-
yan bu asilzade, aslında kitapların dünyasında yaşayan bir kimseydi.
3. Ya o seslere ne dersin adaşım, her köşeden ayrı ayrı makamlardan çıkıp da kulağa hep birlikte kocaman bir dalga hâ-
linde dolan seslere? Yukarıdaki tahta oluktan inen sular, kavak ağaçlarında esen kış rüzgârı gibi uğuldar, taşların kâh
yükselen kâh alçalan ağlayışları, kayışların tokat gibi şaklayışına karışır... Ve sürekli dönen tahtadan çarklar gıcırdar, gı-
cırdar.
Bu parçada aşağıdaki varlıklardan hangisine “insan”a ait bir özellik verilmiştir?
A) Tahta B) Rüzgâr C) Taş D) Kayış
4. Ve böylece bu ömür, bu ömür her dakika
Bir buz parçası gibi kendinden eriyecek.
Semada yıldızlardan, yerde kurtlardan başka
Yaşayıp öldüğümü kimseler bilmeyecek.
Cahit Sıtkı TARANCI
Dörtlüğün dil ve anlatımıyla ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?
A) Yıldızlar ve kurtlar kişileştirilmiştir. B) Dizeleri oluşturan hece sayıları farklıdır.
C) Yinelenen sözcüklere yer verilmiştir. D) Ömür, buz parçasına benzetilmiştir.
155 7. SINIF