Page 4 - ATA YAYINCILIK 7. Sınıf 20 Deneme Fen Bilimleri
P. 4
7. Sınıf Fen Bilimleri Deneme Sınavı - 1
5. Teleskobun gücü, topladığı ışık miktarıyla orantılıdır. Teleskobun objektif çapı büyüdükçe ışık toplama kabiliyeti
artar. Teleskop; yapı olarak objektif, oküler ve bir tüpten meydana gelmiştir. Objektif cinsine göre iki tür teleskop
vardır.
1. Aynalı teleskop: Uzaydan gelen ışıklar teleskop içinde bir aynaya çarpıp, prizma-
dan geçtikten sonra göze geliyorsa bu türe, aynalı teleskop denir. Aynalı teleskoplar-
da ışık, teleskobun içinde aynalara çarptıktan sonra okülere gelir.
Avantajları: Netlik ayarı ve okülerin teleskobun üst ucunda yer almasından dolayı bu
teleskopları kullanmak daha kolaydır. Aynalar kullanıldığı için, mercekli teleskoplarda
sorun olan renk dağılmaları bu tür teleskoplarda olmaz.
2. Mercekli teleskop: Uzaydan gelen ışıklar merceklerden doğrudan geçip göze
geliyorsa bu türe de mercekli teleskop adı verilir. Bu teleskopların bir ucunda geniş bir
mercek, diğer ucunda ufak bir "oküler" yer alır. Işık, büyük mercekten geçer ve ufak
bir demet hâlinde okülere gelir. Okülerde netlik ayarı yapılarak görüntü elde edilebilir.
Avantajları: Bu teleskopların her tarafı kapalı olduğundan herhangi bir ayarlama
gerektirmezler ve kullanımları son derece kolaydır. Çok detaylı ve net görüntü elde
edilebilir.
Buna göre, aşağıdakilerden hangisine ulaşılamaz?
A) Aynalı teleskoplarda ışık, teleskobun içinde aynadan geçerek göze gelirken mercekli teleskoplarda ışık, mer-
cekten geçerek göze ulaşır.
B) Teleskobun gücü, aldığı ışığın miktarıyla doğru orantılıdır. Teleskobun objektif açıklığı büyüdükçe teleskop,
ışığı daha çok toplar; böylece teleskobun gücü artmış olur.
C) Detaylı görüntü elde etmek için mercekli teleskobun kullanılması daha uygun olur.
D) Aynalı teleskoplarda kullanılan aynalar sayesinde renk dağılımı az olmaktadır.
6. Evrenin oluşumu ile ilgili çok farklı görüşler olmasına rağmen, iki farklı görüş
üzerinde durulmaktadır. Bu görüşlerden biri 1660’lı yıllarda Newton’un
ortaya attığı, hareketsiz ve başlangıcı olmayan evren görüşüdür. Bu görüşe
göre evren, sonsuzdan beri var olmuştur ve sonsuza kadar da varlığını ve şu
anki hâlini koruyacaktır. Bilim insanları tarafından savunulan bir diğer görüş
ise 1927 yılında Georges Lemaitre’nin ortaya attığı Büyük Patlama (Big
Bang) teorisidir. Büyük Patlama teorisine göre, evrendeki enerjinin bilinen
kısmının büyük bölümü yıldızlarda, hidrojenin (H) helyuma (He) dönüşmesi
ile oluşmaktadır. Bu enerji dönüşümü, evrenin başlangıcından bu yana
devam eden bir süreçtir. Eğer evren sonsuzdan beri var olsaydı hidrojenin tümünün helyuma dönüşmüş olması
gerekirdi. Fakat şu an evrende var olan hidrojen-helyum oranı teorik hesaplamalara göre "Big Bang"den bu yana
olması gerektiği kadardır. Bu ve benzeri birçok delil "Big Bang" teorisinin güçlenerek ilerlemesini sağlamaktadır.
Buna göre;
I. Evrenin oluşumu hakkında tarih boyunca farklı görüşler ortaya atılmıştır.
II. Büyük patlama modelinin daha fazla kabul görmesinin nedeni, evrende hâlâ var olan hidrojen gazının varlığıdır.
III. Evrenin oluşumu ile ilgili her iki görüşte de evrenin bir başlangıcının olduğu savunulmaktadır.
yorumlarından hangilerine ulaşılabilir?
A) Yalnız I. B) I ve II. C) I ve III. D) I, II ve III.
3