Page 214 - ATA YAYINCILIK 4. Sınıf Gıcır Gıcır Türkçe
P. 214

Metin Bilgisi


           22.  Aşağıdaki metni okuyalım. Metindeki olayların oluş sırasına göre cümleleri numara-
                landıralım.

                                                       Stetoskobun İcadı

                  Yıl 1816. Doktor Laennec (Lanek), muayene odasında şehirden gelen yeni ilaçları ecza

                dolabına yerleştirmektedir. O sırada kapı vurulur. Kapıda, kaç zamandır öksürükten şikâ-

                yet eden bir hastasının yakını vardır. Adam, eşinin öksürüklerinin arttığını söylemekte ve

                doktoru, eşini muayene etmesi için eve çağırmaktadır.

                  Doktor, genç kadını muayene etmeye giderken hastanın derdini nasıl anlayacağını kara
                kara düşünür. Çünkü o zamana kadar kalp ve akciğer muayenelerinde kullanılan “elinle

                sırtına tık tık yap, kulağını hastanın göğsüne daya” yönteminin pek de bilimsel olmadığının

                farkındadır. Ayrıca hastası oldukça kilolu ve utangaç biridir. Bu durumda doktorun onun

                kalp atışlarını duyması çok zor olacaktır. Ama tesadüfe bakın ki doktor, hastayı muaye-

                neye giderken sokakta bir ağaç kütüğüyle oynayan çocukları fark eder. Çocuklardan biri

                kütüğün bir tarafına vururken arkadaşları da öteki ucuna kulaklarını dayamış, çıkan sesleri

                dinlemektedirler. Doktor, bir müddet çocukları izler ve sonra o da kulağını kütüğe dayar.
                Kütüğün öteki ucundan seslerin çok net geldiğini fark eder. Doktor, çocuklara teşekkür

                ettikten sonra yoluna devam eder.

                  Hastanın evine vardığında bir defter ister. Defteri rulo yapıp bir ucunu hastanın göğ-

                süne öbür ucunu da kendi kulağına dayar. Gerçekten de kalp atışları çok daha belirgin bir

                biçimde işitilmektedir. Doktor bu yöntemle diğer organların da dinlenebileceğini düşünür.

                Laennec (Lanek), daha sonra bu yöntemi geliştirmeye çalışır. Cam, metal gibi çeşitli mal-

                zemelerle deneyler yapar. En iyi malzemenin ağaç olduğuna karar verir, çeşitli ağaçları
                silindir biçimine getirir. İçlerinde farklı çaplarda kanallar açarak araştırmalarını sürdürür.

                1818’de keşfettiği bu aletin adını “stetoskop” koyar.

                     Bir adamın, eşini muayene etmesi için doktoru evine çağırması

                     Doktorun yolda ağaç kütüğüyle oynayan çocukları fark etmesi

                     Genç doktorun hastasını nasıl muayene edeceğini düşünmesi

                     Doktorun bu yöntemi geliştirerek “stetoskop” adını verdiği cihazı bulması

                     Doktorun odasında ilaçları dolaba yerleştirmesi
                     Doktorun bir defteri rulo yapıp hastanın göğsünü dinlemesi


             214
   209   210   211   212   213   214   215   216   217   218   219